ST Endüstri Medya'nın düzenlediği ve geleneksel hale gelen Sektör Toplantılarının sonuncusunda “Ar-Ge Merkezleri” mercek altına alındı. Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Turan Şişman’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya, Alternatif Yayın Grubu Genel Müdürü Recep Akbayrak ve Genel Müdür Yardımcısı Haydar İlk’in yanı sıra Şafak Elektrik A.Ş. Ar-Ge Müdürü Naz Soylu, Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Danışmanı Mehmet Fatih Dardağan, DKN Danışmanlık’tan Uzman Ömür Külahlı, SVD Danışmanlık’tan Danışman Mustafa Dardağan, Pimsa Otomotiv Ar-Ge Mühendisi Tuğçe Karul, Migiboy Tekstil A.Ş. Çevre Mühendisi Furkan Turgut, Teksan Jeneratör Ar-Ge Şefi Murat Uysal, Sema Plastik Kalıp Ar-Ge Müdürü Burak Sadıkoğlu ve Teknoloji Yönetimi Danışmanı Müfit Akyos katıldı.

Şişli Grand Cevahir Hotel’de düzenlenen toplantının ikinci bölümünde konunun mali boyutları, bu konudaki iş birliklerinin önemi, Ar-Ge Merkezlerinin sorunları ve çözüm önerileri, geleceği ve sürdürülebilir hale getirilmesi gibi maddeler ele alındı.

“CİDDİ DEVLET TEŞVİKLERİ VAR”

Konunun mali boyutu, artıları ve eksileri, Ar-Ge Merkezi kuran ya da kurmayı amaçlayan firmaların bu konudaki farkındalığı ile alakalı konuşan DKN Danışmanlık’tan Uzman Ömür Külahlı, devlet teşviklerine dikkat çekti. Firmaların Ar-Ge’ye yönelik sağlanan devlet desteği ve teşvikleri ile ilgili endişelerini gidermede danışman firmalarının önemini vurgulayan Külahlı; “Çok ciddi devlet teşvikleri var. Zaten Ar-Ge Merkezi kurmuş firmalarımız hali hazırda bu teşviklerden yararlanıyor. Ar-Ge Merkezi kuracak olan firmalar için de en büyük kalemlerden biri, stopaj teşviki. Girişimciye, şirket sahibine göre en büyük maliyet işçi maliyetleri. İşçi maliyetlerinin en büyük unsurlarından ikisi, SGK primleri ve gelir vergisi stopajlarıdır. Gelir vergisi stopajlarının yüzde 80’i ile yüzde 95’i arasında bir teşvik var. Bu teşvikler şirketin maliyetlerini, özellikle Ar-Ge maliyetlerini ciddi anlamda aşağı çekiyor. Çünkü Ar-Ge kısa vadede kara dönüşmeyen bir çalışma. Pazarlanabilir, piyasaya sürülebilir ve rekabetçi bir ürün çıkana kadar öz sermayeyle, dış finansmanla karşılanması gereken, nakit akışını ciddi anlamda etkileyen bir çalışma.” dedi.

BİRİMLER ARASINDA İLETİŞİM ŞART

Firmaların mali konulardan önce Ar-Ge’yi bilmesi gerektiğini belirten Ömür Külahlı, firmalar büyümelerini sürekli kılmak istiyorsa, pazar payını artırmak ya da korumak istiyorlarsa Ar-Ge yapmaya mecbur olduklarını dile getirdi. Firmalarda, Ar-Ge ve muhasebe birimleri arasında iletişim kurulamadığı sorununa da değinen Külahlı, muhasebe departmanında çalışan personelin teşvik sistemlerinin muhasebeleştirilmesi konusunda eğitim alması gerektiğini söyledi.

Muhasebe ve Ar-Ge birimleri arasında iletişim sorunu yaşayıp yaşamadıklarına dair soruyu yanıtlayan Pimsa Otomotiv Ar-Ge Mühendisi Tuğçe Karul, muhasebe, Ar-Ge ve IT birimlerinden personellerin katılımıyla düzenli toplantılar yaparak aradaki iletişimi sağladıklarını vurguladı.  

“Bir girişimcinin, bir firma sahibinin Ar-Ge Merkezi için yola çıkarken hedeflediği, buradan ne kadar teşvik sağlayacağım olmamalı. Geliştireceğim yeni ürünlerle ciromu, en sonunda da karlılığımı ne kadar artıracağım olmalı. Çünkü geliştirdiğiniz ürün belki de şu ana kadar yaptığınız cironun üç katı kadar ciro yapmanıza sebep olacak.” diyen Ömür Külahlı, Ar-Ge sürecinde elde edilen ürünlerin olabildiğince faydalı modele ya da patente dönüştürülmesi gerektiğini çünkü orada gelire bağlı teşviklerin çok fazla olduğunu dile getirdi.
Dünyada belli sektörlerde sayılı Ar-Ge Merkezlerinden birkaçının Türkiye’de olduğunu söyleyen Teknoloji Yönetimi Danışmanı Müfit Akyos, Ar-Ge konusunda iş birliklerinin önemli olduğunu, Ar-Ge Merkezlerinin bir araya gelip deneyimlerini paylaşmalarını, bu konuda konferanslar ve çalıştaylar düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Gerçek Ar-Ge’yi doktoralıların yaptığını belirten Akyos, “Eğer doktoralı kullanmayıp Ar-Ge yapıyorum diyorsanız, burada çok eksik var demektir.” dedi.

TEMEL SORUN; İNSAN KAYNAĞI

Teksan Jeneratör Ar-Ge Şefi Murat Uysal, performans ölçümüne dayalı bir yapının kurulması gerektiğini belirterek yönetim sistemi oluşturulmasının öneminden bahsetti ve “Bizim bundan önce yaptığımız proje hibrit jeneratör projesiydi. Ar-Ge Merkezine geçiş aşamasına denk geldi. Bunu endüstriyel uygulamaya geçirdik. Çok sayıda ülkeye gönderdik. Bu süreç Ar-Ge Merkezi içerisinde ‘Faydalı modele döndü mü?’, ‘Ne kadar ihracat yapıldı, payı nedir?’ gibi zorunlu çıktı almaya yönelik çalışmalar yapılıp, bir platform oluşturulabilir.” dedi.

34 kişiden oluşan Pimsa Otomotiv Ar-Ge Merkezi’nde yüksek lisanslı ve doktoralı çalışanların bulunduğunu belirten Tuğçe Karul, Ankara’daki komisyon toplantısında Ar-Ge konusundaki eksiklerinin kendilerine ödev olarak verildiğini ve bu kapsamda Ar-Ge çalışanlarına 2017 yılında teknik eğitimler dahil birçok eğitimin sunulduğundan bahsetti.

Ar-Ge Merkezi kurma konusundaki kararlılıklarını dile getiren Sema Plastik Kalıp Ar-Ge Müdürü Burak Sadıkoğlu, süreci yönetebilmek adına 2017 yılındaki başvurularından beri bu konudaki çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.

Ömür Külahlı, Ar-Ge Merkezi kuruluş aşamasındaki firmalara önerilerinin 17 ve üzeri personelle başlamalarının iyi olacağının altını çizdi ve bu konudaki insan kaynağı sorununa dikkat çekti.

“TÜMLEŞİK EĞİTİM KATKI SAĞLADI”

Migiboy Tekstil A.Ş. Çevre Mühendisi Furkan Turgut gerçekleştirdikleri tümleşik eğitim sisteminden bahsederek şunları söyledi: “Tümleşik eğitimin, tekstil mühendisliğinde özellikle hem firmaya hem de öğrenciye önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum. Tümleşik eğitimde öğrenciler üç gün firmada çalışıyorlar, iki gün üniversiteye gidiyorlar. Bu arkadaşlar firmamızda 2-3 yıl, bazıları 1 yıl tümleşik eğitim alarak çalışmaya devam ediyorlar. Akabinde firmada çalışmak isteyenler tam zamanlı olarak çalışmaya devam ediyor. Ben özellikle bu arkadaşların Ar-Ge biriminde yer almalarını istiyorum. Çünkü içlerinden yenilikçi fikirler çıkıyor. Tümleşik eğitim ile hem okuldan mezun oluyorlar hem de sektörel tecrübeleri oluyor.”
Şafak Elektrik A.Ş. Ar-Ge Müdürü Naz Soylu, Ar-Ge Merkezlerinin geleceği ve çözüm önerileri hakkındaki soruyu; “Hocalarımızın bizi doğru yönlendirmesiyle, belki bakanlıktaki danışmanlarımızın da desteğiyle daha çok toplantı yapılabilir. Zirvelerde teknik konulara değinilebilir. Böylece projelerde, tüm danışmanlıklarda uygun sanayiye uygun hoca görevlendirilir ve ufkumuz daha da açılır.” diye yanıtladı.

“ÜNİVERSİTELER GELECEĞE BAKIYOR”

SVD Danışmanlık’tan Danışman Mustafa Dardağan, “5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun”un okunup, incelenmesi ve ardından firmaların danışman firmayla yola devam etmeleri gerekliliğini savunarak eğer kolektif çalışılırsa, Ar-Ge Merkezlerinin bir kat daha ivme kazanacağını sözlerine ekledi.

Müfit Akyos, firmaların Ar-Ge Merkezlerinde çalışan kişilerin teknoloji yönetimi konusunda eğitim almalarının önemine vurgu yaparak, söz konusu eğitimlerin fikirden patente, fikri mülkiyetten teknoloji izlemeye kadar sürecin bir bütün olarak görülmesine imkan sağladığını söyledi. Akyos, firmaların teknoloji yetkinlik düzeyi gibi yeni ürün geliştirme metodolojilerini oturtmalarının öneminin altını çizdi ve ekledi; “Bugünkü problemleriniz için firmanızın bünyesinde çözüm bulun. Sahip olduğunuz yetkinliklerle imalat ile iş birliği yapın. Yarınki problemlerinizle ilgili uzman firmalara gidin. Yarından ötesi problemleriniz için üniversitelere gidin. Çünkü üniversiteler yarından öteye bakan yerlerdir.”

Ar-Ge Merkezleri ile ilgili devletin görüşlerini dile getiren Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Danışmanı Mehmet Fatih Dardağan, bu konuda devletin kendi üzerine düşen görevi yaptığını ancak kötü niyetli yatırımcıların devletin imkanlarını suiistimal ettiğini, bunun da denetimleri artırdığını ve iyi niyetli yatırımcıları zor durumda bıraktığını dile getirdi. Ayrıca Dardağan, firmaların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdikleri zaman herkesin mutlu olacağını da sözlerine ekledi.