Tabi ki bu parayı hangi koşullarda vereceğini sorarsınız, öyle değil mi?..

Siz sorsanız, o da teklifini açıklasa...

``Sana 20 bin TL para vereyim, sen de o istediğin arabayı hemen al... Bana da borcunu 26 bin TL olarak 2 yılda taksit taksit öde... Olur da ödeyemeyeceğin bazı aylar olursa hiç canını sıkma bana gel, bir 5 bin TL daha veririm onu da ayrı taksitler halinde ödersin... Bu 5 bin TL’nin de sana maliyeti (ödeme şekline göre) 2 yılda 10 bin TL olur`` dese, ne yapardınız?

Her aklı selim insan gibi önce bir hesap yapardınız öyle değil mi?

26 bin + 10 bin = 36 bin TL... 25 bin olan ana parayı düşünce 11 bin TL kalıyor. Onuda 2 yıla bölersem her ay 450-500 TL sana komisyon ödeyeceğim... 2 yıl sonra 20 bin TL’ye aldığım arabam da en iyi koşulda 16 bin TL edeceğine göre, bu işin bana maliyeti 15 bin TL oluyor!

Şimdi size para vermeyi teklif eden o adama ne cavap vereceksiniz?

Normal durumlarda bu teklif karşısında cevabınız, ``Ben salak mıyım, bu parayı neden alayım?`` olur!..

Elbette hiçbirimiz salak değiliz ama içinde bulunduğumuz durum normal değil.

İnsanoğlunun en kolay öğrendiği yol ``modelleme`` yoludur. Yani, bir başkasını yaparken görmek... Model alma gerçekleşirse ``deneyim`` süreci başlar. Sadece bir kez deneyim yaşanması yeterlidir. Bundan sonra alışkanlık oluşur ve mantık devreden çıkar. 
 
İçinde bulunduğumuz durum bundan farklı değil. Her paraya ihtiyacımız olduğunda bankaya koşuyoruz. Çoğunlukla da ihtiyaç diye düşündüğümüz şey, acil ihtiyacımız olmuyor!

Bu yaptığımızın mantıklı olmadığının farkındayız ama güçlü alışkanlıklarımızı değiştiremiyoruz.

Değiştirmemizde oldukça zor çünkü bu durum profesyonelce yönetiliyor.

Peki, bu paradan para kazanma düzeninin sahibi kim, biliyor musunuz?

Her fırsatta aklı ve çalışkanlığıyla övünen yahudiler tabi ki...

Komisyon alarak (faiz alarak) para satmak yahudilerin bulduğu ve patentini aldığı bir iş modeli (!) ve şu an dünyanın hemen her köşesine yayılmış durumda.

Tüm dünya her geçen gün faiz batağına saplanıyor ve başkaları için karın tokluğuna çalışmak zorunda kalıyor!

Peki, bu dertlerle dertlenen kaç kişi var dünyada?..

Ne olur faizli para almadan önce banka parasının pahalı olduğunu hatırlayalım ve ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.

Aynı disiplinle kendi paramızı yönetirsek 2 yıl sonra 20 bin değil, 35 bin TL’lik çok daha iyi bir otomobile binebileceğimizi hatırlayalım.

Bu durumda kredi kartı kullanmak zorunda da kalmaz ve kendi paramızın patronu oluruz.

Ben otomobil kredisi örneği verdim siz; tatil kredisi, bayram kredisi, tüketici kredisi, ev kredisi... İstediğiniz faizli para ile kıyaslayın.

Unutmayın! Banka parası pahalıdır ve bankadan uzak olan, cennete yakın olur.

Saygılarımla.