ST Endüstri Radyo’da Altuğ Karataş ile Enerji Verimliliği programına konuk olan Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü Başkanı Av. Süleyman Boşça, enerji verimliliği hukuku üzerine soruları yanıtladı.

Enerji verimliliğinin tanımını yapabilir misiniz?

Aslında biz bir kültüre sahibiz. Eskiden ilkokullarda elektrik anahtarının üzerinde ‘gereksizse, üzumsuzsa söndür’ yazardı. Dolayısıyla enerji verimliliği ile ilgili olan konulara çok da yabancı değiliz çünkü enerji verimliliği bir kültür meselesidir.
Türkiye'de Enerji verimliliği kanunu çıkarılması ile birlikte; enerjinin etkin kullanılması, enerji israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi amaçlandı. Bununla beraber çevrenin korunması içinde enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması diğer bir hedefti. 
Bizim ithalata dayalı bir enerji sistemimiz var. Biz enerji verimliliğini ne kadar yaygınlaştırabilirsek Türk ekonomisinin güçlenmesine, gelişmesine de katkı yapmış olacağız. Enerji verimliliği Derneği bu anlamda çok önemli pozisyonlar ifade ediyor ve önemli çalışmalar yapıyor. Toplumun bilinçlendirilmesi işin sadece bir parçası bazen birtakım kanun kuralları ile işi zorlamak lazım. 


Enerji hukuku nedir ve ne zaman yayımlandı?

Enerji Hukuku dediğimiz alan Türkiye'de enerji sektörünün serbestleşmeye başladığı 2001 yılından itibaren ayrı bir disiplin olarak yetişen genç bir hukuk dalıdır. Önceden enerji hukuku ile ilgili konular daha çok idare hukuku altında anlatılırdı. Ne zaman ki enerji sektörü serbestleşme ve bu piyasa ile ilgili münhasır kanunlar yayımlanmaya başladı, enerji hukuku da genç ve dinamik bir hukuk olarak hayatımızda kendisini gösterdi. Enerji hukuku kendi hukuk sistemimizde artık ayrı bir hukuk disiplini olarak yer alıyor. Buna ilişkin artık üniversiteler dersler koymaya başladı. Hukuk Araştırma Enstitüsü bünyesinde birçok eğitimler verildi. Enerji hukuku dediğimiz zaman Enerji Piyasası Düzenleme kurumunun vermiş olduğu kararları biz enerji hukuku disiplini içerisinde inceliyoruz.

Enerji performans sözleşmeleri nedir? 

Enerji performans sözleşmesinin çıkış noktası Amerika Birleşik Devletleridir. Hem Amerika’da hem de Avrupa’da enerji verimliliği konusunda çok yaygın bir sözleşme tipidir. Enerji performans Sözleşmesi; uygulama projesi sonrasında sağlanacak enerji tasarruflarının garanti edilmesi, yapılan harcamalarında uygulama sonucu oluşacak tasarruflarla ödenmesi esasına dayanan sözleşmedir. Sözleşmesi pazarının büyümesini sağlayan bir takım unsurlar var. Bunlar; enerji fiyatları, ülkelerin enerji verimliliği konusundaki yasal düzenlemeleri, endüstriyel tesislerin sermayeleri ve global bir sorun olan sera gazlarının azaltılması çabaları.

Türkiye’de enerji performans sözleşmeleri hangi aşamada yer alıyor?

Türkiye'de bir dönüm noktası; 21 Ağustos 2020 tarihinde  2250 sayılı Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete ‘de yayımlandı. Enerji performans sözleşmelerine ilişkin usul ve esaslar da artık bizim hukuk sistemimizde kendine yer buldu.
Okullardan hastanelere ya da devlet binalarından bankalara kadar bütün kamu binaları yaptıkları israfı devlet cebinden tek kuruş çıkmadan ihale edilecek. Enerji verimliliği yatırımlarını hayata geçirmek için önemli bir karar.