Fabrika, tarla ve konutların fatura maliyetlerinin yüzde 50’sini elektrik tüketimleri oluşturuyor. Bu faturalar ise gün geçtikçe büyüyor. Kendi enerjisini üretmek isteyen şirketler ya da bireysel tüketiciler bu yatırımı yaparak ilk günden kara geçiyor. Üstelik devletin güneş enerjisi santrali (GES) için verdiği maddi destek en az 25 yıl boyunca bedava elektrik üreterek sisteme can suyu oluyor. Devletin GES’in çeşitli modelleri için verdiği farklı tutarlarda destek ve hibeler söz konusu. Soğuk hava depoları, zeytinyağı, un, çeltik fabrikaları, muz sarartma tesisleri, çiftlik ve seralar için belirli şartları yerine getirmek kaydıyla devlet tarafından GES için hibe ve maddi destek sağlanıyor. Buna göre yeni yapılacak GES yatırımı için 3 milyon TL, kısmen yapılmış GES yatırımını tamamlamak için 2 milyon TL, kapasite artırımı ve yenileme için ise 1.5 milyon TL tavan fiyatın yüzde 50’si yani 750 bin TL ile 1.5 milyon TL arasında değişen yenilenebilir enerji hibesi/desteği kapsamında GES yatırımcısına aktarılıyor. Bu sayede yatırımcılar karlı bir projeyi hayata geçirmiş oluyor.

“COĞRAFYAYA GÖRE AVANTAJLARI VAR” 

Konuyla ilgili açıklama gerçekleştiren ISOMER Isıtma Soğutma Merkezi Genel Koordinatörü İlgin Eray, “Güneş enerji santraline yapılan yatırım milli bir duruş sergiliyor. Özellikle Türkiye gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir ülke için önemi oldukça artıyor. Güneş santrali yatırımlarında güneşin ne derece o bölgeye düştüğü önemli. Ülkemizde GES yatırımlarının amortisman süresi kuzeyden güneye doğru gidildikçe azalıyor. Türkiye gibi ülkelerde GES yatırımının geri dönüşü ne kadar kısa sürede olursa, o denli ilgi artar. Yapılan incelemelere göre Türkiye’deki GES yatırımlarının geri dönüş süresi önümüzdeki süreçte 4.5 yıla kadar düşecek. Bu da GES yatırımlarını artıracak. Şimdiden bu teknolojiyi kullanmak, enerji maliyetlerini ekonominin yükünün ağırlaştığı Covid-19 günlerinde azaltmak için GES enerjisine geçmek çok önemli” dedi.