27 Ekim 2016 tarihinde Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nde bir dizi yeni düzenleme yapıldı. Çitil Avukatlık Ortaklığı’nın Kurucu Ortağı Avukat Ali Çitil, kentsel dönüşüm kapsamında konutu bulunan herkesi ve kentsel dönüşüm kapsamında inşaat yapan müteahhitleri yakından ilgilendiren 7 önemli düzenleme hakkında şu bilgileri verdi: “Riskli yapılarda tapuda kayıtlı malik ölmüşse mirasçılık belgesi çıkarmaya, kayyım atamaya veya yine tapuda son kayıtlı malik adına işlem yapmaya Bakanlık yetkili olacak. Maliki ölmüş gayrimenkullerde mahkemeler tarafından kayyım atanması ve yasal mirasçıların tespiti çok ciddi zaman kayıplarına sebebiyet veriyordu. Böylece yasal mirasçılar ve müteahhitlerin uygulamada yaşadığı mahkeme sorunlarını ortadan kaldıracaktır.”

Mevcut tahliye süreleri sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşmalarının beklenmeden 2 aylık denetimler yapılacak ve yıktırılmayan binalar Afet Riski sebebiyle kolluk kuvveti desteği ile mülki amirlikçe yıktırılacak. Riskli alan veya riskli yapılarda artık yapı yıkılmadan 2/3 ile karar alınabilecek. Uygulamada müteahhit ile arsa payı sahipleri arasında inşaat sözleşmesi yapılmasına ve tahliye konusunda tarih belirlenmiş olmasına rağmen malik ya da kiracı tahliye etmediği takdirde elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin ilgili kurumlar tarafından durdurulması zorunlu olacak. Diyarbakır’ın Sur ilçesi ve Şırnak’ın Silopi ilçesi riskli alan ilan edildi. Riskli yapıyı kullanan malik, kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olmayan kişiler dahi kira yardımı alabilecek.

Riskli alan tanımı değişti

Kentsel dönüşüm kanunu uygulama yönetmeliğindeki bu değişiklikle artık bir alanın riskli alan olarak tespit edilebilmesi için alanın büyüklüğünün asgari 15 bin metrekare olması gerekir kuralına istisna getirildi. Bu istisna bakanlıkça uygulama bütünlüğü bakımından gerekli görülmesi halinde, parsel veya parsellerin büyüklüğüne bakılmaksızın ve 15 bin metrekare şartı aranmaksızın riskli alan tespiti yapılabilir şeklinde ifade edildi. Riskli alanlarda Danıştay’ın iptallerinin önüne geçebilmek için planlama ve alt yapı hizmetleri yetersiz, imar mevzuatına aykırı, alt yapı ve üst yapıda hasar meydana gelmiş bölgelerde bu kriterlerden biri veya birkaçının yüzde 65’ı oranında bir bozulma meydana gelmiş ise artık bu bölgeler ‘Riskli Alan’ olarak ilan edilebilecekler.

Riskli yapı tespiti yapacak olan kuruluşlarda çalışacak personele Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan sertifika alınması zorunluluğuna Bakanlık tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca da sertifika düzenleme hakkı getirildi. 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık artırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Böylece 2/3 ile karar alınması ve toplantı sonrasında karara katılmayanlara 15 günlük uyarı ihtarnamesinin gönderilmiş olması yeterli hale getirildi.