“Kahramanmaraş’ta 4.4 MW büyüklüğünde bir güneş enerjisi santrali projesini devreye aldık. Ekim ayında inşaatına başladık, 18 Aralık’ta “Geçici kabulü hazırdır” yazısını aldık ve 2 Ocak’ta kabulünü yaptık. Türkiye’nin en verimli santrallerinden biri olmasını bekliyoruz çünkü tasarımı buna göre yapıldı. İnverterden panel seçimine kadar her şey titizlikle incelendi ve panel yerleşiminden kablolamasına kadar mühendislik çalışmaları üzerinde duruldu.” Bu sözler YEO Solar Enerji Grubu İş Geliştirme Koordinatörü Orkun Arıkan’a ait.  Verimlilik artırmak açısından inverterden panele her bir malzemenin seçimine özen gösterdiklerini ifade eden Arıkan, santralin işletmeye girmesinden sonra hassas bir termal kamera çalışması ile santraldeki her bir panel ve stringin doğru çalıştığından emin olduklarını belirtiyor.  Arıkan ile hem Türkiye’nin enerji sektöründeki gelişmelerini hem de yeni dönem projelerini konuştuk. 

YEOsolar markasının kuruluşundan ve geldiğiniz noktadan bahsedebilir misiniz? 

YEO markası, Yılmaz Elektrik Otomasyon firmasının baş harflerinden oluşuyor. Yaklaşık 15 yıldır sektörde faaliyet gösteren YEOYEO, ilk olarak elektrik ve otomasyon taahhüt alanında çalışmalara başlamış ve zaman içerisinde anahtar teslim EPC çözümler sunmuştur. YEO bugün, enerji ve endüstri olmak üzere iki başlık altındaki sektörlere hizmet veriyor, YEO Solar da Enerji grubu altında yatırımcılara hizmet sunuyor. 

YEO Grubu bünyesinde farklı firmalar bulunuyor. YEO ve YEO Solar, enerji ve endüstri alanında faaliyet gösterirken Yılmaz İnşaat ise 20 yıllık tecrübesi ile inşaat sektöründe anahtar teslim proje çözümleri sunmaktadır. 

YEO Solar’ın sektördeki diğer firmalardan ayıran en önemli özellikleri nelerdir?

YEO Solar, bu grubun içerisinde anahtar teslim güneş enerjisi santralleri alanında proje geliştirmek amacıyla faaliyet gösteriyor. Endüstrinin diğer alanlarında da belli tecrübelere sahip olduğumuz için, Güneş Enerjisi sektörü standartlarına göre daha donanımlı ve profesyonel bir ekiple çalışıyoruz. 

Bünyemizdeki 35’i mühendis toplam 250 kişilik bir kadro ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Enerji alanında görev yapan ekibimizin toplam tecrübesi 2000 MW’ın üzerinde seyrediyor. 

Toplam kurulu gücünüz nedir? Yeni dönemde bu rakamı ne kadar artırmayı planlıyorsunuz? 

Bugüne kadar devreye aldığımız projelerin toplam kurulu gücü 30 MW’ı geçti. Güneş sektörüne 1,5 sene önce girdiğimizi düşünürseniz hızlı bir şekilde yol aldığımızı söyleyebiliriz. Mevcut referanslarımız içerisinde Türkiye’de çok az görülen tracking (güneş takip) sistemleri kurma şansımız oldu. Ayrıca projelerde, santralin teknik ve ticari gerekliliklerine göre polikristalin, ince film ve HIT gibi bütün panel teknolojilerini uygulama imkanımız oldu. 

Biz, Türkiye’de enerji sektörünün ve ağır sanayinin alışık olduğu standartlarda hizmet veriyoruz. Örneğin; kullandığımız malzeme kalitesinden başlayarak proje yönetim, kalite yönetim, işçilik standartlarına kadar tüm aşamalar titizlikle yapılıyor. Güneş enerjisini, basit bir sistem olarak değil büyük bir santral gibi kuruyoruz. 

Mühendislik uygulamalarınızın yanı sıra pano alanında da üretim gerçekleştiriyorsunuz. Üretim faaliyetlerinizden kısaca bahsedebilir misiniz? 

Alçak gerilim ve otomasyon panoları alanında üretim gerçekleştiriyoruz. Ayrıca projelerdeki SCADA yazılımlarını biz hazırlıyoruz.

Yatırımcılığını üstlendiğiniz bir enerji projeniz var mı? Detaylarını anlatabilir misiniz? 

Enerji alanında yatırımcılığını üstlendiğimiz projelerimiz bulunuyor. Yatırımcı kimliğimiz ile hem güneş hem de biyogaz alanında projeler gerçekleştiriyoruz. Biyogaz alanındaki ilk projemizin çalışmalarına başladık. Bu alana ilk olarak 1,5 MW’lık bir yatırımla adım atacağız ve zaman içerisinde bu alandaki yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz. 
Güneş enerjisi alanında ise hem Türkiye’de hem de yurt dışında mevcut projeleri değerlendireceğiz. 

Yurt dışında yürüttüğünüz faaliyetleri anlatabilir misiniz?     

Türkiye dışında Azerbaycan’da ve Etiyopya’da şirketlerimiz bulunuyor. Azerbaycan’da ISS markası altında buradaki hizmetlerimizin aynısını sunuyoruz. Oradaki en büyük pazarımız doğalgaz sektörü ve 7 tane deniz üstü platformda projelerimiz sürüyor. Onun dışında su sektöründe artırma tesisi projelerimiz de bulunuyor. Etiyopya’da ise hem elektrik taahhüt hem de inşaat alanında büyük projelere imza atıyoruz. Orta Doğu’da birçok ülkede varız ve Ürdün’den Filistin’e kadar birçok ülkede aktif şantiyelerimiz bulunuyor. Ayrıca Ortadoğu’da birçok ülkede de temsilcilerimiz bulunuyor. 

Son olarak Kahramanmaraş’ta devreye aldığınız GES projesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz? 

Kahramanmaraş’ta 4.4 MW büyüklüğünde bir güneş enerjisi santrali projesini devreye aldık. Ekim ayında inşaatına başladık, 18 Aralık’ta “Geçici kabulü hazırdır” yazısını aldık ve 2 Ocak’ta kabulünü yaptık. Türkiye’nin en verimli santrallerinden biri olmasını bekliyoruz çünkü tasarımı buna göre yapıldı. İnverterden panel seçimine kadar her şey titizlikle incelendi ve panel yerleşiminden kablolamasına kadar mühendislik çalışmaları üzerinde duruldu.  

Kahramanmaraş’ta yer alan güneş enerjisi santralinde hangi markaya ait kaç adet panel kullanıldı? Seçilen panellerin ve mühendislik çalışmalarının verimliliğe katkısı ne oldu? 
Santralde 36 bin adet panel kullanıldı. Verimlilik artırmak açısından inverter seçimine özen gösterdik ve optimizasyon için ince bir mühendislik çalışması yapıldı. Sahadaki binaların yerleşimleri optimize edilerek seçildi ve bu sayede verimimizi artırmış olduk. Ekipman seçimleri ve kablo kesitleri buna göre yapılmış oldu. Güneş enerjisi santralinde Türkiye’de kurulu santraller arasında en yüksek verimlilik oranlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Santralimizin ilk üretimleri ve yaptığımız PV-Syst raporları bu rakama ulaşacağımızı gösteriyor. 
Bunun dışında santralin inşaat ve mekanik altyapısına önem verdik. Santraller sadece panelleri yerleştirmek ve inverterleri bağlamakla olmuyor.  25 yıl boyunca doğru bir şekilde çalıştırabilmek için string tasarımından, MPPT optimizasyonuna, statik hesaplarından zemin etütlerine, kullanılacak çeliğin imalat ve galvaniz süreçlerinin denetlenmesine kadar her aşama önem arz ediyor. Özellikle sahadaki montaj denetiminin üst seviyede tutulması gerekiyor. 

Güneş Enerjisi Santralleri 10 Yıl alım garantisi, 25 yıl ticari ömür beklentisi ile kurulan uzun soluklu yatırımlar ve bu kalitenin önemini daha da artırıyor. Türkiye’nin son 5 yılda kazandığı Güneş Enerjisi tecrübesi de bunun farkını artık ortaya koymaya başladı. Uzun vadede her zaman kalite kazanır. 3.000 MW kurulu güce ulaştığımız sektörde artık bu döneme geçtiğimizi düşünüyorum. 

Referanslarınız arasında örnek olarak gösterebileceğiniz özel bir GES projesi oldu mu? 

Türkiye’nin en zor sahalarından birini Antalya bölgesinde kurduk. Bu saha, yüzde 35 eğimi olan bir yamacın üzerinde yer alıyordu. Eğimi fazla olan bir bölge olduğu için panel sıraları yatay değil, dikey uzanıyordu ve yamacın eğimi direk güneşe bakıyordu. İnşa aşamasında doğaçlama yaparak çözmemiz gereken sorunlar oldu. Kendi vinç sistemlerimizi kurduk, saha üzerinde giden hatlar oluşturduk ve malzemelerimizi çelik halat üzerinde taşıdık. Projenin toplam kurulu gücü 6 MW oldu ve tüm zorluklara rağmen planlanan takvim içerisinde, Konya ovasında kurulan bir santral süresinde tamamlayarak müşterimize teslim ettik. YEO Solar’ın farkını gösterdiği sahalardan biri olma sebebiyle bizim için önemli bir projeydi. 

2018 yılında güneşle ilgili ulaşmak istediğiniz nokta nedir? Hedeflerinizi anlatabilir misiniz?  

2.000 MW’a yakın bir kurulumun gerçekleştiği 2017 yılından sonra, biraz daha sakin bir 2018’e giriyoruz. Yine de sektör içerisindeki tahminleri aldığımız zaman kötümser tahminlerin 600 – 800, iyimser tahminlerin ise 1000 – 1200 MW mertebelerinde olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıllık dönem içerisinde en az yatırım beklediğimiz sene bu mertebede bir yatırım olması Türkiye Güneş Enerjisi sektörü olarak ne kadar yol kat ettiğimizin güzel bir göstergesi ve sadece güneş değil Türkiye Enerji Sektörü’nün geleceği için hepimize umut veriyor. 

Enerji, sanayi için ciddi bir maliyet oluşturuyor. Gerek özel sektör gerek kamu bu süreç içerisinde bilinçlendiği için, kendi elektriğini üretmeye yönelik yatırımlar yapmak istiyor. Bu da pazarın önemli bir kısmına tekabül ediyor. Enerji maliyetleri yükselmeye devam ediyor. Şimdiye kadar Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki fabrikalar da bu bölgelerin sağladığı avantajlardan yararlanırken son kaynak tedarik tarifesindeki düzenlemeyle beraber nisan ayından itibaren artan enerji maliyetlerine maruz kalacak. Bu sebeple çatı üzeri Güneş Enerjisi Santrali projeleri yeni dönemdeki yatırımlarda önemli yer tutacak. 
Geçtiğimiz aylar içerisinde 3 kW’a kadar konut tipi projeler için birçok bürokratik kolaylık getirildi. Bunun da etkisiyle bu alanda bir pazarın oluşmasını bekliyoruz. Ancak gerek ölçek ekonomisi gerek enerjinin işletmelerin maliyetindeki direkt payı sebebiyle büyük ölçekli endüstriyel ve ticari çatı üzerin Güneş Enerjisi Santrali projelerinin pastanın büyük bölümünü oluşturacağı görüşündeyiz. Bu projelerde mevcut tesislerin üzerinde çalışılacağı için yüksek mühendislik, uygulama ve emniyet standartlarında iş yapılması çok daha önemli olacak. Biz de endüstriyel elektrik alanında tecrübeli ve donanımlı ekibimizle firmalara dünya standartlarında hizmet vermeye devam edeceğiz.