PwC Türkiye işbirliği ile dokuzuncu kez düzenlenen The Bosphorus Energy Club’ın “basın ile sohbet” toplantısında, küresel yeni enerji düzeninde kömür, petrol ve doğal gazdan yenilenebilir enerjiye süratli geçişin yarattığı sarsıntılar, enerji sektöründeki yeni yatırımların ve mevcutların idamesinin finansmanında karşılaşılan güçlükler, geleceğin enerji şirketlerinin nasıl biçimleneceği, teknoloji dünyasındaki fırsatlar, iç ve dış riskler ile nasıl bas edileceği gibi konular tartışılacak, hükümet ve iş dünyası liderlerine taze bakış açıları, öneriler ele alınıyor.

Toplantı öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan The Bosphorus Energy Club başkanı Mehmet Öğütçü şunları söyledi: “Dünyada enerjide yaşanan oyun değiştirici gelişmeler özellikle fosil yakıtlarda milli güvenliği tehdit eder boyutlarda dışa bağımlı ülkemizde sıcağı sıcağına hissediliyor.  Yakın çevremizde jeopolitik riskler yükseliyor. Enerji işbirliği değil çatışma kaynağı olarak gündemde. Yenilenebilir enerjide sağlanan ciddi ilerleme, LNG dahil doğal gaz arz kaynaklarındaki esneklik, teknolojik yenilenmelerin enerji ekonomisine süratle yansıması, verimlilik artışı, yeni altyapı yatırımları umut verici gelişmeler.” Öğütçü, şöyle devam etti: “Bu dinamiklere sadece yerli ve milli açıdan değil küresel ve bölgesel merceklerden de bakarak, 10-15 yıl sonrasına uzanan akıllı kazan-kazan politikalarla karşılık verilmesi, enerji sektörü oyuncularının güveninin yenilenmesi gerekiyor. Hükümet ve iş dünyası liderleri için 17 maddelik öneriler dizisi geliştirdik”.

Toplantıda konuşan PwC Türkiye Enerji, Altyapı ve Doğal Kaynaklar Sektörü Hizmetleri Lideri Murat Çolakoğlu da şu değerlendirmelerde bulundu: “İçinde bulunduğumuz çağ bilim adamları tarafından “Anthropocene” yani İnsanlık Çağı olarak adlandırılıyor. Bu şekilde bir isim verilmesinin nedeni baskın ırk olan insanın Dünya kaynaklarını yenilenemeyecek şekilde tüketmesinden kaynaklanıyor. Genel bir bakış açısıyla değerlendirme yaparsanız, tüm dünyada ekonomiler yavaş da olsa büyüyor, insan ömrü gün geçtikçe teknolojinin de desteğiyle uzuyor, bebek ölümlerinin önüne geçilmesi konusunda da son yıllarda oldukça pozitif yol kat edildi. Yani sanki her şey yolunda gibi. Ancak bazı istatistiklere baktığınızda, örneğin karbon salınımı, temiz su tüketimi, tarımda suni gübre kullanımı, balık avlama ve tüketim miktarları, yabani hayvan ırklarının yok olma hızı, doğal afetlerin olma sıklığı ve verdiği zararların eskiye nazaran boyutları gibi, işlerin aslında sandığımız gibi iyi gitmediğini görüyoruz.

Enerji sektörü bu konularda oldukça önemli adımlar atabilir. Hem Türkiye’de hem de dünyada sıcak ajanda konularına kısaca değinirsek şunları sıralayabiliriz: 

- Verimlilik. Enerji verimliliği konusu ciddi ele alınırsa milyarlarca dolar tasarruf edilerek yeni yatırım alanlarına kaynak yaratılabilir.
- Yenilenebilir enerji. Potansiyel yenilenebilir enerji kaynaklarının tamamının mevzuat ve fiyatlama açısından önünün açılması tam bir kazan-kazan durumu yaratır. Hem cari açığı hem de karbon salınımını azaltırız.
- Elektrikli toplu taşıma. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin artması çevre kirliliği ve şehir hayatına olumsuz etkisi olan trafikte de elektrikli toplu taşıma ve bireysel araçların kullanımının önünü açar.
- Depolama teknolojisi. Elektrik depolama teknolojisi konusunda ar-ge çalışmalarına yatırım yapılması.
- Artırılmış zekâ. Data analitiği ve artırılmış zekâ (yapay zekâ) çalışmalarında yerli yeteneklerin desteklenmesi.”

Basın toplantısı sırasında The Bosphorus Energy Club başkanı Mehmet Öğütçü, merkezi Bağdat’taki İraq Energy Institute Başkanı Yesar Al-Maleki ve enerji sektörüne kapasite geliştirici yönetim eğitimi veren dünyanın önde gelen markalarından Amsterdam’daki Energy Delta Institute Başkanı Marcel Kramer ile birer işbirliği mutabakat muhtırası imzaladı.