İletişimin başka hiçbir türü ile yapılamayacak verimli aktarımlara olanak verdiğinin anlaşılması ile resim imalat dünyasına da girmiştir. Resmin mekanik parçaların iletişiminde kullanımına ilişkin ilk örnekler Leonardo da Vinci’nin ızgara ve dişli mekanizmalarıdır. Gerçi üstadın 1500 yılında çizmiş olduğu eserler bugünkü teknik resmin çok uzağındadır. Temel eksiklik de ölçü ve toleransların yokluğudur. Üstat muhtemelen önce düşünüp çizmiş, sonra deneme yanılmaya dayalı imalat sırasında icatlarının gerçek ölçülerini belirlemiştir. 

* * *

Ölçülerin teknik resimlere katılması seri üretim döneminin buluşudur. O dönemde parçaların birbirleri ile aynı olmaları, böylelikle değiştirilebilirliği sağlamaları amacıyla ölçüler çizimler üzerinde gösterilmeye başlanmıştır. Ölçülerin doğru üretilip üretilmediği de mastarlar ile kontrol edilmiştir. Ancak ölçülerin tam tutturulmasının sisteme yüklediği maliyet ve zaman kayıplarından korunmak için bazı sapmalara izin verilmiş, buna da tolerans denmiştir. Üstelik tolerans mastarlara duyulan gereksinimi de büyük ölçüde azaltmıştır. 

* * *

Toleransların zaman ve maliyet kayıplarını önleyebilmesi için, imalat ekipman ve süreçlerinin yetenekleri, parça değiştirme gereksinimleri, montaj boyutları, ürün performansı dikkate alınarak saptanmaları gerekir. Ancak pek çok kurumda toleranslar dayanaksız geçmiş deneyimlerle ya da kaliteyi iyileştirme güdüsü altında gereksiz zorlamalarla belirlenmektedir.  Bu da şirketin önemli kar potansiyelini çizim aşamasında kaybetmesi anlamına gelmektedir. Fabrikaların yeni Leonardo'lar çalıştırmıyorsa toleranslarını sorgulamalarında fayda vardır...