Ne pazarlayacağını ve ne sonuç bekleyeceğini baştan planlamak lazım. 

Örneğin, sosyal medyada şirket hesabınızın çizgisi ne olacak, ne mesaj verilecek? Çalışanlarımız ne diyecek, hangi algıyı yönetmek için kullanılacak sosyal medya? 

Paylaşımlarımız çokça beğeni ve görüntüleme alınca güzel de, acaba doğru algılandı mı verdiğimiz mesaj? Markamıza bir katkısı oldu mu, yoksa zarar bile vermiş olabilir mi yaptığımız paylaşımlar? 

Biraz gerçekçi olalım, tüm bunları kaç şirket sorguluyor acaba? 

En çok sorguladığımız süreç, satın alma süreci… 

- ''Aylık kaç para istiyorsun?'' 

- ''Haftada kaç paylaşım yapacaksın?''

- ''Hiç reklam bütçesi kullanmadan, takipçilerimi de artırabilecek misin?''

- ''Çalışanlarımızın bolca boş vakti var zaten, onlar yapsın bu işi!''

- ''Sosyal medyada paylaşım bedava zaten, kuş mu konduracaksın o istediğin para ile?''

Daha bu görüşler böyle uzar gider… 

Tamam da ne için kullanacaksın sosyal medyayı, müşteri bulmak için mi?  

Peki hangi stratejiyle? Ya içerik ne olacak? Tasarımı kim yapacak? 

Elbette bunların hepsini sen de yapabilirsin, henüz okuyan yeğenin de yapar, komşunun çocuğu da… 

Ancak, sonuçları ne olur ve en sonunda sana toplam maliyeti kaç para olur, onu düşünmek lazım? 

Evet, bugün sosyal mecraların kullanımını ve tüm dijital reklam çözümlerini öğrenmek için öyle üstün yetenekli falan olmak gerekmiyor.  

Ancak iş, var olan mevcut ürünleri sadece doğru kullanmak değil; ''Markan için fayda üretebilecek şekilde uyarlamaktır.''

Üstelik, pazarlamanın başarı ölçüsü öyle; ''Şu kadar gösterim oldu, şu kadar da tıklama aldık'' diye de ölçülmemeli.

Gerçek başarı ölçüsü şu olmalı...

- ''Yaptığım pazarlama yatırımımla, bu yılın satış hedeflerine ulaştım mı, ulaşamadım mı? Varsın marka değerim peşimden gelsin!''

Not: Bu yazıdaki görüşlerim sadece B2B firmalarını (müşteri potansiyeli şahıs değil, şirket olan firmaları) kapsamaktadır.