“Avrupa birincisiyiz” diyenler de var, “yeni bir ekonomik kriz kapıda” diyenler de.
Sektörün sıkıntılarının geçmediğini hatta artacağını ileri sürenlerin tezleri, çoğunlukla yeni yatırımların pazar dengelerini olumsuz etkileyeceği yönünde.
Yani, son yıllarda bu sektörlerde yapılan büyük yatırımların fiyata ve kaliteye olumsuz yansıyacağı, orta ve uzun vadede pazar bulma sorunu yaşatabileceği iddia ediliyor.

“Avrupa’da birinciyiz”

Sektörle ilgili en iyimser açıklama Tosyalı Holding Genel Müdürü Ahmet Taşkın’dan geldi.
Taşkın, OGİAD Derneğinin düzenlediği ‘Osmaniye Demir-Çelik Sanayisindeki Sektörel Kümelenmesi’ konulu projenin tanıtımında bir konuşma yaptı.
Taşkın, dünyada ve Türkiye’deki çelik üretiminin önemi ve tüketimi hakkında slayt gösterisi ile istatistiki bilgiler verdi.
Bu bilgilere dayanarak da Türkiye’nin demir çelik sektöründe yıllara göre üretim artışında Avrupa birincisi olduğunu kaydetti.

Üretim artıyor ama sürdürülebilir mi?

Türkiye’de demir çelik sektöründe üretimin arttığı konusunda görüş birliği var.
Sektöre çok sayıda yeni oyuncu girdi, eski ve köklü firmalar da yeni yatırımlarla kapasite artırımına gidiyor.
Şu an ki mevcut talep karşısında üreticiler durumdan memnun gözüküyor.
Ancak, özellikle bu sektörde ticaret yapan firmalar, orta ve uzun vadede üretim kapasitesinin sürekli artmasının, pazar bulma konusunda sorun olabileceği görüşünü savunuyor.

Yeni pazarlar buluruz!

Benim görüşüm şöyle: Bir sektöre yatırım yaparken pazar ve rekabet analizi yapmak hayati önem taşır.
Ancak, yatırım yapmayı düşündüğümüz sektörde başka firmaların varlığı bizi vazgeçirecek olsaydı, hemen her sektörde tekel oluşurdu.
Allah’tan Türk müteşebbisleri bu konuda daha cesur.
Evet, demir çelik sektöründe üretim bu hızla devam ederse bir süre sonra pazar doyma noktasına gelebilir.
Ancak bu durumda da üreticilerimiz Ar-Ge, yalın üretim vs. gibi konularla maliyeti düşürmeyi başaracak ve daha ekonomik koşullarda müşterilerine hizmet vermeye devam edecektir.
Yani, merak edilmesin; bu rekabetten tüm endüstri kazanacak.