Hangi ürünün nerede ne şekilde kullanılmasının kime ne yarar getireceği kısmını, işin tekniklerine bırakarak; ben kendi işimle, yani sadece işin iletişim boyutuyla ilgileneceğim...

ÖNCE BİR KÜÇÜK ANI

Yıllar önce annemle birlikte bir beyaz eşya bayisine gitmiştik. (O gün, bir futbol kulübünden başka bir kulübe transfer olmak için babamdan gizli annemi ikna ederek noterden vekalet vermeye götürdüğüm gündü…) Anneme o çok istediği çift kapılı buzdolabını alıcam ki, annem babama durumu uygun bir dille anlatsın!..
Annem buzdolaplarını keyifle incelerken, mağaza sorumlusu başka bir müşteriyle ilgileniyor. Müşteri fırınlar hakkında bilgi alıyor:

-Bunun fiyatı kaç para?
“Şu kadar”.
-Ya bunun?
“Onun da aynı”.
-Neden bu kadar pahalı?
“Çünkü onlar akıllı fırın”.
Müşteri hiç ciddiyetini bozmadan tekrar sorar:
-Peki bu fırınların akılsızları kaç para? Ucuz olsun da varsın akılsız olsun!..

Evet, o günlerde akıllı fırına fiyat farkı ödemek lükstü ancak bugün neredeyse akılsızı üretilmiyor.
Yani işlerini zamanın algısına göre konumlayanlar her zaman kazanırlar, diğerleri pazar kaybeder ve hatta sektörden çekilmek zorunda kalırlar.

İŞİNİZİ AKILLI YAPIN

Elektrik, elektronik, enerji…İşiniz bir şekilde binayla ilgiliyse kendinizi mutlaka ‘akıllı yönde’ konumlandırmalısınız. Ve hatta, bu uygulamalarınızın hayatı kolaylaştıran bir konfor olduğu; ancak bunun bedelinin çok yüksek olmadığı gibi, sizin ürün ve hizmetlerinizin tercih edilmesiyle ne tip avantajlar elde edilebileceğini anlatın.

Akıllı bina kavramı her geçen gün daha da gelişecek ve bu algıyı yönetenler büyük yol kat edecekler.
Yakın bir gelecekte bu alanda da, “Ucuz olsun da varsın akılsız olsun!” görüşleri, tarihe karışacak. Bugünün nadir uygulamaları hızla yaygınlaşacağı için yüksek fiyat baskısından da kurtulmuş olacak.

Yani işinizi ya bugünden akıllı yapın, ya da binaların fazla akıllanmaması için dua edin. (Tabi rakiplerinizin de)

Herkese iyi haftalar…