Üç boyutlu yazıcıların klasik eksiltmeli yöntem karşısında büyük üstünlüğe sahip olduğu algısı hızla yayılmakta. Fanatikleri üç boyutlu yazıcıların imalat endüstrisini yıkıp yeni baştan yaratacağını ileri sürmekteler. Mevcut yöntemlerle tek parça yapılamayan çizimleri imal edebilmesinin yanında, neredeyse her ürünü istendiği anda üretmeyi vadetmesi üç boyutlu yazıcıları (diğer adıyla eklemeli imalatı) devrimsel kılıyor. Bu son özellik hem talep tahmini yapmayı, hem de ürün stoğu tutmayı gereksiz kılacağından, bir de merkezi fabrikaları ortadan kaldırabileceğinden 3D yazıcılar otomobil ve bilgisayardan sonra dünyayı değiştirecek üçünü makina olmaya aday gösteriliyor. Hatta kendisine “özgürlük veren teknoloji” de deniyor. Ancak bütün bunlar için değişik malzemelerin birbirleriyle bütünleşmesini sağlamak, teknolojiye de büyük boyut ve hız katmak gerekiyor. Bu olgunlaşmamış halleriyle dahi üç boyutlu yazıcılar plastik prototip üretimini tamamen, havauzay ile otomotiv sektörlerini kısmen ele geçirmiş durumdalar. CNC’lerin silindirik kalemler kullanmaları nedeniyle kare iç açılı kalıpları işleyemeyişleri bu başarıyı getiren etmenlerden...

Fakat klasik yöntemlerin de çeşitli avantajları bulunmakta! “Bir parça CNC tezgah ile yapılabiliyorsa yapılmalıdır, çünkü daha ucuz olacaktır!” kuralı yüzde 90 oranında geçerlidir ve değişmesi de beklenmemektedir. Diğer bir avantaj diş açma gibi çok hassas parça işlemede CNC’lerin bariz üstünlüğüdür. Keza yüzey kalitesinde de CNC uzak ara ileridedir. Öte yandan malzeme israfı yokmuş gibi görünse de 3D yazıcılarda serilen, ama süpürülüp kullanılmayan tozların çoğu tekrar kullanılamadığından pahalı bir kayıp bulunmaktadır.    

Çalışmalar her beş metal parçadan yalnızca birinin 3D yazıcı ile üretileceğini, bunların her beşinden dördünün yüzey kalitesini artırmak için CNC’ye gerek duyacağını göstermektedir. Bu da 3D yazıcı–CNC ilişkisinin rekabetten çok tamamlayıcı iş birliğine dönüşeceğinin işaretidir